Türkiye arkeolojik alan zengini bir ülke. Bu alanlar içinde en çok ilgi çeken kazı alanlarının başında ise Troya geliyor. Homeros’un İlyada eseriyle ölümsüzleştirdiği Troya, ilk olarak bundan 150 yıl önce zengin bir tarih meraklısı Alman olan Heinrich Schliemann tarafından keşfedilmiş ve yağmalanmıştı. Schliemann en çok altın kolyeler ve başka mücevherle ilgilenmiş, hatta bu eserleri kapısına giydirip fotoğraflamıştı. Schliemann’ın o zaman Türkiye’den kaçırdığı eserler halen Almanya’da. Ancak Schliemann’ın eser kaçırmak kadar büyük bir başka hasarı kazı alanını altüst etmesi oldu. Osmanlı hükümeti o zaman hemen bu alanı kamulaştırıp Schliemann’ın bölgeye daha fazla zarar vermesini önledi, sonra da burada bilimsel kazılar başladı. Ve bu bilimsel kazılarda ancak 150 yıl sonra ilk kez Schliemann’ın yağmaladığı höyüğün yakınına kadar gelindi. Troya aynı yere inşa edilmiş en az 8 şehirden oluşan bir kazı alanı olduğu ve arkeologlar buradaki tarihin tamamını ortaya çıkarmak istediği için bu kadar gecikildi. Schliemann’ın yağmaladığı Troya büyük olasılıkla Homeros’un yazdığı Troya değil zaten, başka bir zaman diliminin Troyası orası. Troya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Aslan, kazılarda gelinen noktayı AA’ya anlattı.