Bartın Amasra’da grizu patlaması yaşanan ve 41 kişinin feci şekilde can verdiği madenden geriye acılar ve anılar kaldı. Faciada yaşamını yitiren Mehmet Bulut’un eşi Elif Bulut, “Yanmış kocamı öpemedim ben, suratı yanmış, bacağı yanmış, kolu yanmış. Ben hayat arkadaşımdan korktum öpemedim, canı yanar diye. Daha 30 yaşında bu kadar kolay mı? İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?.. Kocam diyordu bana, ‘Bacalarda sıkıntı var. Temizlenmesi gerek’ diyordu” dedi. Bir başka maden işçisi Soner Ak vefat etti, kardeşi İzzet Ak ise yaralandı. Soner Ak’ın eşi Özge Ak, ocağın durumunu “Kocam, ‘Gaz kokusu çok, ama yapacak bir şey yok’ diyordu. Şef, ‘Bize kömür lazım, sizin keyfiniz lazım değil’ demiş. Eşim de bunu anlattı, salı günü aynısını anlattı, ben de şimdi size söylüyorum. 3 çocuğum var. Adalet yerini bulsun istiyorum…” sözleriyle anlattı. Soner Ak ve İzzet Ak’ın annesi Fatma Ak, Amasra’nın İncevez köyündeki taziye çadırında, faciadan önce ve sonra yaşadıklarını anlattı. Anne Ak, ölen oğlu Soner Ak için, “Anne, ocakta bir koku var, bizi çalıştırıyorlar’ derdi. Ben zaten soruyorum; ‘Oğlum haberlerde bir şey diyorlar, bunun aslı var mı, gitme’ dedim. ‘Gitme oğlum bir şey olur’. ‘Anne o zaman gitmemeyim mi? Sen bana para verecek misin’ derdi. Ben de olsa verirdim, yok ki vereyim” dedi.