Refik Anadol’un MoMA’daki eseri eleştirmenleri böldü

Türkiye kökenli dünyaca ünlü dijital sanatçı Refik Anadol’un son büyük başarısı, bir eserinin New York’taki ünlü MoMA, yani Museum of Modern Art’ın fuayesine yerleştirilmesiydi. Anadol’un “Unsupervised” (Gözetmensiz) adlı bu eserinde, müzenin koleksiyonundaki büyük eserler dev bir video duvarda bir yapay zeka yardımıyla ve rastgele olarak birbirinin içinden doğuyor, ortaya yep yeni ve “başka” bir şey çıkıyor. Anadol’un eseri haftalardır MoMA fuayesinde meraklıların izlemesine sunulmuş durumda ve şimdi bazı sanat eleştirmenleri de bu eser hakkında yazmaya başladı. En sert yazıyı New York dergisinin Vulture adlı sitesinde yazan Jerry Saltz kaleme aldı. Saltz, Anadol’un eserini “30 saniye kadar” izleyen herkesin “sıkıldığı” görüşünde ve eserin yeni bir şey yaratmayan, “sanat olmayan” bir şey, bir çeşit çok pahalı ekran koruyucu veya çok abartıl bir “lava lambası” olduğunu söylüyor. Ona göre henüz yapay zeka sanatı yok. Ancak herkes Saltz ile aynı fikirde değil, aksine Refik Anadol’un eserlerini çok beğenen eleştirmenler de var. Bunlardan biri The Washington Post yazarı Sebastian Smee. Smee, Anadol’un yaratım sürecini titizlikle araştırmış ve yazısında da aktarıyor. Ayrıca Anadol’un işleriyle sanat tarihindeki önemli dönemeçler ve sanatçılar arasında bağ kuruyor. Konuyla ilgili ilginç bir boyutsa Anadol’un kendi Twitter hesabında, yazılanlara kayıtsız kalmaması. Anadol, Saltz’ın yazısının çıktığı gün attığı tweet’te şöyle dedi: “Sevgili yapay zeka ile çalışan sanatçı dostlar, yapay zeka ile yapılmış sanatın sanat olduğunu artık teyit edebilirim  MoMa’daki eserimiz üç önyargılı sanat eleştirmeni tarafından, birbirine benzeyen süper sığ tariflerle ve çarpıcı başlıklarla değerlendirildi. Aynı zamanda, gerçekten araştırmacı altı eleştirmen ise derinliği ve anlamı ortaya çıkarmak için baktı.”