Şunu baştan söyleyeyim, bu başlıklı bir yazıda kaçınılmaz olacak hayli yüksek terbiyesizlik düzeyinden ben katiyen sorumlu değilim, bunun sorumluluğu bilim alemindedir.
eğer yazıyı okurken içiniz kalkar (ki bunun olacağından emin gibiyim) ve bana küfretme arzunuz doğarsa, küfürlerinizi bilim alemine ve bu alemin gönüllü PR’ını yapmaya soyunmuş gibi gözüken İsmet Berkan’a yöneltebilirsiniz. (durup dururken İsmet’i neden işin içine soktuğuma gelirsek, onu aleyhimde yazdığı yazı nedeniyle aklımdan hiç çıkaramıyorum. Dahası bu durumum içimi boşaltıncaya yani kaçınılmaz cevap yazımı yazıncaya kadar sürecek gibi gözüküyor).
yazının nedeni bilim alemi dedim ama aslında bu yazının tetiklenmesi Ertuğrul Özkök’ten aldığım şu mesaj ile oldu. ‘Osman hocayla (Müftüoğlu) beraberiz. Kayıp penislerin tedavisi varmış’.
Yani yazının asıl sorumlusunun Osman Müftüoğlu olduğu bile söylenebilir.
mesaj kısa olduğu kadar oldukça umut vericiydi de. kaybolmuş olan penisime nasıl yeniden kavuşurum diye internette bir araştırmaya giriştim.
meğer benim yaşadıklarım bilimsel olarak ‘Kayıp Penis Sendromu’ olarak biliniyormuş.
yazılanları mecburen okudum.
şöyle bilimsel bir tanım buldum. ‘Kayıp penis sendromu, kadının vajinasının aşırı genişlemesi veya kas tonus (kas gerginliği) azlığına bağlı olarak erkeğin cinsel ilişki esnasında vajinayı hissetmemesi olarak bilinir.’
Hoppalaaa. bu da nereden çıktıysa. Eğer dünyadaki tüm kadınların vajinası aynı anda genişlemezse bunun bir erkeğin neden sorunu olacağını anlamak zor. Sendrom öyle biliniyorsa bilinsin de ben galiba derdimi anlatamıyorum. Benim penisim bir süredir ortada hiç yok. Beynimdeki cinsel fantezilere uyum sağladığında bana bir zarar gelecek diye intihar ettiği tespit edildi. Yani dünyadaki bütün vajinalar genişleme yerine daralsalardı dahi bu bana bir şey ifade etmiyordu.
Açıkça söylemek gerekirse penisim tamamen ortadan kaybolmadan önce de vajinalarda fiziksel bir değişim olmasa da benim açımdan durumlar pek farklı değildi. bilmem anlatabiliyor muyum?
bilimsel açıklamalara lanet okutan bir şeyi daha öğrendim araştırmalarım sırasında.
Öğrendiğim bu yeni bilgi bu penissiz halimde bana büyük darbe vurdu:
genişleyen vajinalarda bir de Flatus vaginalis olabiliyormuş.
bu vajinadan gaz kaçırmanın bilimsel söylenişi. daha net söylemek gerekirse vajinal yellenmeden bahsediliyor burada.
bunun bana neden darbe olduğunu soranlar olursa, benim durumumdaki biri beynindeki cinsel arzuların önüne geçemediğinden, beynin o anda cinsel işaret vereceği hiç bir organ olmasa da yine de arzunun önüne geçilemiyor.
eh penisi olmayan bir adam ne yapsın, oral sekse başvurmaktan başka çare de yok. buna ilke olarak katiyen karşı olmamakla birlikte şimdi ya ben oral seks yapmaktayken flatus vaginalis oluverirse diye de düşünüyor insan elinde olmadan.