Bilim Teknoloji 30 Kasım 2023
Bu haber 1 yıl önce yayınlandı

Rahmi Koç Bilim Madalyası Ayşe Zarakol’a: Batı merkezli tarih anlayışına karşıyım

Rahmi Koç Bilim Ödülleri'nin bu yılki sahibi, Cambridge Üniversitesi'nden uluslararası ilişkiler tarihini geleneksel olarak 17. yüzyıldan almak yerine 13. yüzyıldan alarak uluslararası düzene bakışı değiştiren Prof. Dr. Ayşe Zarakol oldu.

  • 10Haber news

“Ben çalışmalarımda Batı merkezli tarih anlayışını değiştiriyorum. Çünkü uluslararası ilişkiler tarihi hep Avrupa merkezli anlatılır. Hatta 17. yüzyılda başladığı söylenir. Bu beni hep rahatsız eden bir şeydi. Çünkü niye uluslararası ilişkiler tarihi 17. yüzyılda başlamış olsun? Niye sadece Batı’da uluslararası ilişkiler olsun?”

Bunlar Koç Üniversitesi tarafından her yıl düzenlenen Rahmi Koç Bilim Ödülleri’nin bu seneki kazananı Cambridge Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Zarakol’un sözleri. Koç Üniversitesi sekiz yıldır bu ödül törenini fen, mühendislik, tıp, sosyal bilimler, insani bilimler, hukuk, iklim ve enerji alanlarında dünya için faydalı işler yapan ancak çoğu kişinin ismini duymadığı, duysa da televizyon ya da sosyal medyada bir kez gördüğü için hatırlamadığı 50 yaşını geçmemiş Türk bilim insanlarına veriyor.

Önceki senelerin ödül sahipleri arasında Ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu, MIT’de Nükleer Bilim, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Bilge Yıldız, Chicago Üniversitesi Ekonomi bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Hortaçsu, Boston Üniversitesi’nde nanoteknoloji alanında çalışan bilim insanı Prof. Dr. Hatice Altuğ gibi isimler var.

Bu yılki ödülün Zarakol’a verilmesinin sebebi olarak “tarihsel sosyoloji ve uluslararası ilişkiler alanlarının kesişiminde yer alan ve uluslararası sistemde Doğu-Batı ilişkileri, dünya düzen(ler)inin tarihi ve geleceği, modernite ve egemenlik konularındaki kavramsallaştırmaları, yükselen ve gerileyen güçler ve karşılaştırmalı bakış açısıyla Türkiye siyaseti konularına odaklandığı araştırmaları ile insani bilimlere yaptığı yenilikçi ve bütünsel olağanüstü katkıları” gösterilmiş.

Zarakol’un siyasete ilgisi çocuk yaşlarda, yemek masasında ailesinin konuştuklarını dinlerken başlayıvermiş. Ortaokul ve lise eğitimini Üsküdar Amerikan Lisesi’nde alan Zarakol pek çok genç gibi gelecekte ne yapacağı konusunda kararsızmış. Bir yandan matematikle ilgilenip bir yandan okul dergisinde editörlük yapıyor, siyaset alanına ilgisini de sürdürüyormuş.

17 yaşında burs alarak ABD’ye gitmiş ve orada siyaset bilimi öğretmeninden etkilenerek bu alana yönelmiş. Uluslararası ilişkileri “sınırları yumuşak hatlarla çizilmiş bir alan” olarak nitelendiren Zarakol “Zaten pek çok alana ilgim olduğu için benim için doğru olanın bu olduğunu düşündüm” diyor.

2004 yılında Zarakol’un hayatında iki önemli olay olmuş: Evlenmiş ve tez aşamasında eşiyle Türkiye’ye gelme kararı almış. Amacı 17 yaşından beri uzak kaldığı Türkiye’deki akademi ortamını tanımak ve buradaki akademisyenlerle temas halinde olmakmış. Kader onu Bilgi Üniversitesi’nde Emeritus Prof. Dr. İlter Turan ile buluşturmuş. Zarakol’la tanışmasını “Tanrı’nın lütfu” olarak tanımlıyor Turan. O sıralar kongre organizasyonu görevi üstlenen Turan, Zarakol’un da desteğiyle organizasyon işlerini aksaklık olmadan gerçekleştirebilmiş.

Ayşe Zarakol’u diğer araştırmacılardan ayıran neydi?

ABD’de aldığı uluslararası ilişkiler derslerinin eksik olduğunu düşünen Zarakol şöyle anlatıyor: “Belki başka bir öğrenci olsa anlatılanlar doğrudur diye düşünürdü. Ama ben ‘Amerikanlara eksik bildiklerini ben anlatacağım’ diye düşündüm. Dolayısıyla Türkiye’yi baz alan bir tez çalışması yapmak istedim. Ancak araştırmamın ‘Türkiye’den gelmiş o yüzden öyle yapmış’ gibi anlaşılmaması için Türkiye, Japonya ve Rusya karşılaştırması yaptım. Sonra tezimi kitap olarak ele almaya başladım. Bu iki yılımı aldı.”

Zarakol’un tez danışmanı Prof. Dr Michael Barnett “İlk kitabı oldukça iyiydi. Bir anlamda bu alandaki geleneksel teoriyi ters yüz ediyordu. Geçmişin mağlup büyük güçlerinin galipleri dengelemek ya da karşı çıkmak yerine onlara katıldığından söz ediyordu. Bu da genel kabulleri tersine çevirmek demekti. Bunun sonucu olarak da çalışması büyük ilgi gördü. Bu kitap ve diğer çalışmalarının başarısı Cambridge’dekilerin dikkatini çekti ve onu ABD’de bugün olduğu yere getirdi” diye anlatıyor.

Georgia State Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünden Prof. Dr. Jelena Subotic, Zarakol’u diğer araştırmacılardan ayıranın ne olduğunu şöyle anlatıyor: “Ayşe’nin çalışmalarını günümüzdeki diğer araştırmacılardan tarihe derinlemesine bakışının ve tarihsel düşünceyi uluslararası ilişkilerle ilişkilendirme çabasının ayrıştırdığını düşünüyorum. Halbuki bu hep böyle olmamıştır, özellikle de daha güncel konularla ilgilenen ve tarihi siyaset bilimiyle pek de ilişkilendirmeyen ABD’de. Onun çalışmalarını çağdaşlarımızın çoğundan daha özgün kılan geçmişi anlamaya olan merakı. Gelecekte neler olacağını düşünebilmek için de, bugünü anlamak için de geçmişi anlamanız gerekiyor.”

Zarakol uluslararası ilişkiler tarihini 17. yüzyıldan değil de 13. yüzyıldan, Avrupa’dan değil de Asya’dan, Avrasya’dan başlatmış. Bunu da şöyle anlatıyor:

“Uluslararası düzeni sadece Avrupa’dan başlıyor gibi düşünürseniz, yakın zamana kadar gördüğümüz hikaye ‘Düzen sürekli büyüyor, genişliyor. Sonunda bütün dünyayı kaplayacak ve orada tarih bitecek’ şeklindeydi. Yakın zamana kadar böyle görülüyordu. Uluslararası liberal düzen krize girene kadar ‘Bu düzen tamamen küreselleşecek, herkes katılacak ve başka bir şey olmayacak” sanılıyordu. 90’larda düşünülen buydu. Neden? Çünkü 17. yüzyıldan itibaren olan hikaye düzenin genişlemesi; sadece içindeki büyük güçler değişiyor. Ancak işin içine Avrasya tarihini katıp uluslararası düzenlere bakarsanız uluslararası düzenin illa büyümesi gerekmediğini, bazen çökebileceğini, kaybolabileceğini, unutulabileceğini de görüyorsunuz.”

Zarakol’un şimdiye kadar yazdığı kitaplara, makalelere buradan ulaşabilir, dilerseniz indirebilirsiniz de. Prof. Dr. Ayşe Zarakol’un burada da kendi internet sitesi var, inceleyebilirsiniz. Zarakol’un Academia hesabında “Before the West: The Rise and Fall of Eastern World Orders”, “Hierarchies in World Politics” ve “After Defeat: How the East Learned to Live with the West” (bu kitabın Koç Üniversitesi’nden çıkmış Türkçe çevirisi de mevcut) kitapları ve 21 makalesi var.

Aldığı ödül için ise “Türkiye’den aldığım bu ödül benim için çok önemli. Özellikle de Cumhuriyet’in 100. yılında almış olmak çok güzel. Beni gelecekteki uluslararası çalışmalarımda daha da motive edecek bir ödül. Çok teşekkür ederim” diyor.

Akademide bazı zamanlar gördüğümüz araştırmacı kimliğin daha ön plana çıkıp eğitimci kimliğin daha geri planda kalması Zarakol için geçerli değil. Zarakol eğitim felsefesini şöyle  tarif ediyor: “Herkes yapmak istediği şeyi yapsın. Ben de onlara yapmak istedikleri projenin en iyisini yapmaları için yardım edeyim. Benim yaptığımı yapsınlar gibi bir gayem yok. Ama özellikle doktora öğrencilerimde dikkat ettiğim, ‘Değişik sorular soruyorlar mı?”

Öyleyse Rahmi Koç’un sözleriyle bitirelim: “Kaliteli insan yetiştirmek bu ülkeye vereceğiniz en büyük katkılardan biridir. Herkes üniversite yapar, herkes laboratuvar kurar, herkes makine ve teçhizat alır. Ama içine koyacağınız eğitimcileri, alanında muvaffak olmuş başarılı hocaları, profesörleri bulmak, getirmek kolay değil. Bir üniversitenin tüm duvarlarına eğitimin havası, suyu, etkisi sinmeli.”

Rahmi Koç Bilim Madalyası Bilge Yıldız’aRahmi Koç Bilim Madalyası Bilge Yıldız’a

Cambridge Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler alanında çalışmalar yapan Prof. Dr. Ayşe Zarakol.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.