Yurt dışında yaşayan ve kendisinden bu yönde hiçbir talebimiz olmadığı halde bizimle sosyal medyadan tıbbi bazı bilgileri paylaşan bir doktora göre sigara, alkol ve uzun süreli esrar kullanan bir hastanın beyni üç yılda erimiş.
bir hastanın ilk kez 24 yaşında beyin tomografisi çekilmiş. üç yıl sonra 27 yaşındayken tomografi tekrar çekildiğinde beyninin erimeye başladığı ve 70 yaşındaki insanın beynine dönüştüğü bizler tarafından bile açıkça görülebiliyor.
sigara paketleri üzerindeki kansere yol açar görüntülerine benzeyen bu paylaşımı görünce insanın aklına acaba buna Yeşilay sponsor mu olmuş sorusu geliyor.
sosyal medyada bu paylaşımı görünce kaybetmiş olduğum babamı hatırladım. babam tüketim açından sadece kötü huylu tercihleri olan bir adamdı.
nerdeyse çocuk yaşında başlamış olduğu bir tütün alışkanlığı vardı.
yine neredeyse çocuk yaşından itibaren alkol de içmişti. kendi hesabına göre 94 yaşta ölünceye kadar 30 tona yakın rakı ve benzer içkilerden içmişti.
Esrar olarak ne içtiğini tam bilmiyorum. ama bildiğim ne içiyorsa bunun rakıyla birlikte fazla iyi sonuç vermediğiydi.
bu sonuçlardan örnek vermek gerekirse bir gün evin zilini haddinden fazla çalan bir satıcıya kapıyı çırılçıplak açmış ve elindeki dedemden kalan büyük bıçak ile öldürmek için onu uzun süre kovalamıştı.
tütün içmeye hiç ara vermemek için ağzında pipo varken bile rakı içebilmek için teknik geliştirmişti. ikisini aynı anda tüketiyor ve vücuduna zararlı madde alma sürecinde aksamaya imkan vermiyordu ve arada bir içinde esrar olan Meksika’dan getirttiği kaktüs de olan çiçeklerin durduğu odaya gidip o odada bir süre kalıyordu.
ben buna babamın esrar molası diyordum. bunu söylediğimde suratına ilk önce muzip bir gülümseme gelir ve bana sanki cesetmişim gibi sabit biçimde bakmaya başlardı. Küçükken Ankara/Hacettepe sokaklarında dolaşırken insanların bu çocuk bana kötü baktı diye onu dövdüğü türde bir bakıştı. oturduğu koltuğun yanında daima en az üç adet kama ve bıçak bulundurduğundan bana sabit bakarken ne olur olmaz diyerek ona hiç sırtımı dönmezdim.
neyse yazıdaki asıl derdime gelelim. Eğer bu okuduklarım doğruysa o zaman babam 94 yaşında öldüğünde beyninin 133 yaşında olması gerekiyordu.
eğer sosyal medyada anlatılan beyin erimesi olayı doğruysa sadece zararlı madde tüketerek yaşayan babamın beyninin de o hesaba göre öldüğünde 133 yaşında olması gerekiyordu.
ama bilim ne derse desin bu mümkün değildi çünkü babam son öldüğü güne kadar insanlık aleminden nefretini nerdeyse 70 yıl öce okumuş olduğu Nietzsche ve Schopenhauer kitaplarından hatırladığı cümleler ile ifade edecek kadar dinç ve sağlam bir beyine sahipti.
dahası günlük normal zararlı madde tüketimi arada bir seviye arttırdığında beyni daha iyi çalışırdı. o tür günlerinde demin bahsettiğim iki filozofun görüşlerini Hegel ve Kant’tan yaptığı ezberden alıntılarla da desteklerdi.
ben bugüne kadar yazı ve resim kalitesi tükettiği zararlı maddelerden olumsuz etkilenen ressam veya yazara hiç rastlamadım. aksine o maddelerin onlar açısından son derece yararlı olduğunu bile söylemek mümkün.
eh ben de bir yazar olduğuma göre ve daha da önemlisi genlerim babamdan dolayı bu halde olduğundan sadece sıhhatli ve yararlı tüketimler yaparak sıkıcı bir yaşam sürdürdüğümü söyleyemeyeceğim.
zararlı madde tüketimimde babamın fevkalade başarılı düzeyine ulaştığımı söyleyemesem de eğer beni şimdi görebilse kıvanç duyacağı bir düzeyde olduğumu biliyorum.
kendimi zararlı madde tükettikten sonra yazıya oturma açısından William Burroughs’a benzetirim. En kaçık-uçuk şaheserlerimi örneğin ‘Penisim kayboldu, hükmü yoktur’ ve ‘Zombiler acaba penis yerler mi’ başlıklı yazılarımı babamın benden özel kıvanç duyacağı bir günde yazdım. benim de beynim şu anda o teori doğruysa 107 yaşında olabilir ama bu benim açımdan fazla bir sorun değil.
son hesaplamayı yaptıktan sonra 107 beyin yaşını görünce normal fiziksel yaşamının 104 yaşına kadar süreceğini söyleyen Ertuğrul Özkök aklıma geldi. Abartılı uzun yaşamı hiç istememekle birlikte eğer Özkök 103 yaşına geldiğinde beyin yaşı 142 olacaksa onu o halde görmek için abartılı uzun yaşamayı bile isteyebilirim.