Teknoloji kime ait olduğu bilinmeyen DNA’dan kişinin fiziksel görünümüne ulaşmayı mümkün kılıyor. Hatta ABD’deki bazı eyaletlerde polis bu yöntem, suç soruşturmalarında kullanıyor.
Polissiniz ve vahim bir suçu soruşturuyorsunuz. Suçu kimin işlediğini de, suçlunun neye benzediğini de bilmiyorsunuz. Olayda görgü tanığı da yok. Elinizdeki yegane ipucu bulduğunuz ve suçluya ait olduğunu düşündüğünüz DNA örneği.
Ne yaparsınız? Artık bilim ve teknoloji bu konuda polise yardımcı. Ama polisin davranışları da fena halde tartışmalı.
Parabon NanoLabs, kimliği belirsiz DNA kanıtlarını fenotiplemede kullanan bir teknoloji laboratuvarı. Fenotip (dışyapı) kişinin genetik özelliklerinin ve çevresel etkenlerin dış görünüşündeki yansımasına deniyor.
Teknoloji ve kültür dergisi Wired’da yayınlanan yeni bir yazı, bu teknolojinin, geleneksel yöntemlerin sonuç vermediği durumlarda, soruşturmalarda polis tarafından kullanıldığını anlatıyor.
Makaleye göre şirket bir DNA örneğinden yola çıkarak bir cinayeti işleyen kişinin beyaz tenli, kahverengi gözlü, kumral, kalın kaşlı bir erkek olduğunu tahmin etmiş. Şirkette çalışan adli ressam ise tanık ifadesinden yola çıkarak çizdiği robot resme bıyık eklemiş.
Polis departmanı 2017’de tartışmalı bir kararla, kamuoyundan ipucu elde etmek için DNA’dan tahmin edilen şüpheli yüzü yayınlamış. Üç yıl sonra da dedektiflerden biri Parabon NanoLabs’ın şirket politikasına aykırı olduğu halde bu tahmini robot resmin yüz tanıma yazılımından geçirilmesini istemiş.
Adının açıklanmasını istemeyen bir dedektif Wired’a yaptığı açıklamada “Bunlar üzerinde çok uzun süredir çalıştığımız vakalar” diyor: “Parabon’dan elde ettiğimiz yüzü mükemmel olmadığını biliyorum ama neden bir katili yakalamaya çalışırken elimizdeki her aracı kullanmayalım. Aile, her şeyi denediğimizi bilmek istiyor.”
Bu teknoloji adalete hizmet etse de bireysel hakların korunması ve büyük hatalara sebep olmaması dikkatli olunması gerektiğini söyleyenler de var.
Onlara göre sadece DNA’dan elde edilen tahmini bir yüzün yayınlanması etik değil. Zira laboratuvarın hizmet şartları bile buna izin vermiyor. Bu yöntemler suçlama için yeterli olmadığı gibi kişilerin hayatını karartabilir. Kaldı ki sadece DNA’dan elde edilen yüz tahmini güvenilir de değil. Dolayısıyla mutlaka diğer geleneksel soruşturma yöntemleriyle desteklenmesi gerekiyor.