Pentagon sözcüsü Montrö sözleşmesiyle ilgili dolaylı imada bulununca Rusya Dışişleri Bakanı'ndan Türkiye'nin Milli Güvenlik Kurulu'na kadar her yerden tepki geldi.
Türkiye’nin bazı hassas noktaları var. Bu hassas noktalarda ülkenin sinir uçları yüzeye çok yakın olduğu için, bu noktalara dokunulduğunda kaçınılmaz biçimde tepki geliyor. Bu hassas noktalardan biri de, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından uluslararası savaş gemileri dahil gemilerin geçişini düzenleyen 1936 tarihli Montrö Boğazlar sözleşmesi.
Bugün bir kez daha Montrö sözleşmesi tartışma gündeminde. Bunun sebebi, ABD’nin başkenti Washington’da önceki gün Amerikan Savunma Bakanlığı’nda yapılan basın toplantısında soru soran bir gazeteci.
Basın toplantısını ABD Savunma Bakan Yardımcısı Celeste Wallander düzenliyordu. Bir gazeteci ona şu soruyu sordu:
“En son İngiltere bir mayın tarama gemisini Karadeniz’e göndermeye çalıştı, fakat bu Türkiye tarafından Montrö Sözleşmesi kullanılarak engellendi. ABD veya müttefikleri mayın tarama gemisi gibi şeyler göndermeye çalışırsa bunun sorun olmaya devam edip etmeyeceği konusunda fikriniz var mı diye merak ediyordum. Başka benzer olaylar gördünüz mü? Yardımın Ukrayna’ya ulaşması engellendi mi?”
Sorulan sorunun bir bağlamı da var. İngiltere, Karadeniz’de döşenen mayınları temizlemesi için Ukrayna’ya gemi hediye etti. Ancak Türkiye bu gemilerin Boğazlardan geçip Ukrayna’ya ulaşmasına izin vermedi.
İşte bu bağlamdaki soruya Pentagon’un Bakan Yardımcısı Celeste Wallander şu cevabı verdi:
Amerikan Savunma Bakan Yardımcısı Celeste Wallender
“Şunu belirtmek isterim ki Bulgaristan, Romanya ve Türkiye Karadeniz’de mayın temizleme operasyonuna katıldıklarını kamuoyuna duyurdular. Ve bunu memnuniyetle karşılıyoruz çünkü bu sadece Ukrayna için değil aynı zamanda uluslararası bir su kütlesi olan Karadeniz’deki nakliyat için gerçekten önemli olacak. Bu nedenle Türkiye’nin içinde bulunduğu çatışma durumundan uzaklaşabileceğimiz koşullar üzerinde Karadeniz’e kıyısı olan tüm ülkelerle çalışmak istiyoruz.”
Bu cevap pek çok kişiye göre ‘ABD’nin Montrö Sözleşmesi’nin değişmesi gerektiğini ima etmesi’ydi.
Bakan Yardımcısı Wallander cevabının devamında imaen Montrö Sözleşmesi’nin meşhur 19. maddesine atıfta bulunarak şöyle diyor:
“Türkiye’nin İngiliz gemisine bunu uygulama nedeninin Rusya-Ukrayna Savaşı olduğunu belirtmek isterim. Dolayısıyla yapmamız gereken Ukraynalıların kendilerini Rus saldırılarına karşı savunmaya devam etmesine yardımcı olmaktır. Böylece Karadeniz’i tamamen ticari gemi taşımacılığına etkili şekilde yeniden açabileceğimiz müsamahakar bir ortam yaratılabilir. Koşullar eskisinden daha iyi, çünkü Ukrayna’nın büyük ölçüde Rusya’nın denizdeki kabiliyetini ve Karadeniz’deki saldırı yeteneklerini geri püskürtmedeki başarısı sayesinde ticari nakliyat olağan seyrine bir nebze devam edebildi.”
Buraya kadar olan kısımdan bir özet verelim: Karadeniz’de evet Rusya ticari gemi trafiğini de engelleyecek şekilde mayın döşedi ama Türkiye, Bulgaristan ve Romanya donanmaları bu mayınları temizlemeye uğraşıyor. Bu arada Ukrayna da Rus donanmasına ciddi hasar verdi. Bu sayede Karadeniz’deki gerilim düştü, ticari gemi trafiği de büyük ölçüde başladı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan iki gün önce New York’ta görüştü.
Fakat bu izaha rağmen Montrö tartışması bitmedi, aksine daha fazla eşelendi. Tartışmayı sürdürmek isteyen bir başka gazeteci Anadolu Ajansı’nın New York’taki muhabiriydi. Rusya’nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, BM’de basın toplantısı düzenliyordu. AA muhabiri, “ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Türkiye’nin Montrö Sözleşmesi’nin ilgili maddesini uygulama kararına değinerek Türkiye ile çatışmadan uzaklaşmak için birlikte çalışabileceğine işaret etti. Bu Montrö Sözleşmesi’nin feshi olarak yorumlandı. Sizin bu konuda görüşleriniz nedir?” diye sordu.
Lavrov’un cevabı şöyleydi: “ABD’nin eğer Montrö Sözleşmesi’ne ilişkin bir değişiklik talebi bulunuyorsa Türk meslektaşlarımız sözleşmenin koruyucuları olarak bize birçok kez sözleşmenin hükümlerini kesin bir şekilde uygulayacaklarını söyledi.”
Rusya Dışişleri Bakanı konuyu fazla uzatma gereği duymadan, Montrö ve Boğazlar rejimi söz konusu olduğunda muhatabın ABD değil Türkiye olduğunu söylüyordu.
Milli Güvenlik Kurulu dün toplandı, iç ve dış güvenlik konularını görüştü.
Tartışma yavaş yavaş fırtına doğru dönüşüyordu. Akşam saatlerinde Milli Güvenlik Kurulu bildirisi geldi. Bildirinin bir maddesi tam da bu konuya ayrılmıştı.
Bildiride Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşın bölgesel ve küresel riskleri artırdığı vurgulandı, “Türkiye’nin mevcut riskleri bertaraf etmeyi amaçlayan yaklaşım ve uygulamalarını Montrö rejimi çerçevesinde titizlikle sürdürerek Karadeniz’de barış ve istikrarın hâkim olmasına yönelik gayretlerini gerek gıda güvenliği bağlamındaki girişimler gerekse Karadeniz mayın karşı tedbir görev grubu gibi uygulamalarla muhafaza edeceği ifade edilmiştir” deniyordu.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgale girişmesiyle Montrö konusu iyiden iyiye kritik bir mesele haline geldi ama Türkiye ile ABD başta olmak üzere NATO müttefikleriyle bir ‘Karadeniz çekişmesi’ uzun zamandan beri devam ediyor.
NATO’nun Bulgaristan ve Romanya’yı da üye yapmasının ardından Karadeniz kıyısındaki varlığı artınca, NATO bu kapalı denizde tatbikat yapmak ister hale geldi. Başta Amerikan donanması olmak üzere müttefik donanmalardan savaş gemilerinin Karadeniz’e girip çıkması ise Türkiye açısından hep sorun olarak görüldü.
Türkiye bu trafiği barış zamanında da kısıtlamaya çalıştı. Ancak Rusya’nın Ukrayna’yı işgale girişmesiyle başlayan savaş sonrası Türkiye’nin Karadeniz’e geçiş için kısıtlamaları daha da sertleşti. Sözleşme Türkiye’ye savaştan önce Karadeniz’de herhangi bir limana kayıtlı olmayan savaşan taraf gemilerinin Karadeniz’e geçişini engelleme hakkı veriyor. Bu yüzden Rusya ile Türkiye arasında birkaç kez açık tartışma yaşandı; Rusya’nın Baltık filosundan Karadeniz’e takviye yapma arayışlarını Türkiye engelledi.
Rusya-Ukrayna savaşının Karadeniz’de de yaşanması ve Ukrayna’ya denizden tam abluka uygulamak isteyen Rusya’nın çok sayıda mayını Karadeniz’e bırakması başından beri sorun. Türkiye kıyılarına kadar gelen bu mayınların temizlenmesi için Türkiye, Bulgaristan ve Romanya donanmaları işbirliği yapıyor.
Ukrayna ise Rusya’nın Karadeniz donanmasına ciddi hasar vererek denizdeki bu blokajı kırdı. Artık Ukrayna limanlarından ciddi ticaret yapılabiliyor. Karadeniz Tahıl Koridoru da Rusya anlaşmayı bozsa bile işlemeye devam ediyor.