Selin en büyük can ve mal kaybı Kastamonu’nun Bozkurt ilçe merkezinde yaşandı. Bir vadiye yerleşen ilçenin tam ortasından akan Ezine çayı taştı ve taşkın suları neredeyse bütün ilçeyi kapladı, çok sayıda bina yıkıldı, neredeyse bütün binaların alt ve bodrum katlarını ise sel suları tamamen doldurdu. Peki bu denli büyük bir taşkına ne sebep oldu? Söylenen birinci ve en açıkça gözüken sebep, dere yatağının ilçe merkezinden geçen kısmının “ıslah”ında eksik hesap yapılması, yani derenin akması için yeterli genişlik ve derinliğin bırakılmaması, dere yatağına da yapılaşma izni verilmesi. Ama bir ikinci sebep daha söyleniyor: Bu da, Bozkurt’a inen vadinin daha yukarı kısımlarına ormandan kesilmiş olan tomrukların dere yatağına depolanması, yağışla birlikte kabaran derenin bu tomrukları sürüklemesi ve tomrukların ilçedeki köprülerden birinin altında birikip burada bir “baraj” görevi yapması. Su bir süre sonra bu “baraj”ı yıkınca da ilçe merkezi sular altında kalıyor. Seli gösteren çok sayıda video ve fotoğrafta bu “baraj”ın “patlaması” net biçimde gözüküyor. Bu arada selin sorumlusu olarak gösterilen bir başka şey de, Ezine Deresi’nin daha yukarı kesiminde inşa edilmiş olan nehir tipi hidroelektrik santral, yani HES. Şehirde dolaşan “şehir efsanesi”ne göre bu HES “patladı.” Ama aslında bu HES’in klasik barajlar gibi bir gölü olmadığı için böyle bir “patlama”, yani barajın çökmesi veya kapaklarının açılması da söz konusu değil. Ancak yine de, Jeoloji Mühendisleri Odası sel ve taşkından bu HES’i sorumlu tutan açıklama yaptı. BBC Türkçe’nin taşkının sebebiyle ilgili tartışmaları derlediği haber önemli ayrıntılarla dolu. Bu arada Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamada da görülüyor, aslında Kastamonu’ya ve Bozkurt’a öyle anormal bir yağmur yağmış, yağmurun fazlalığı yüzünden bir “doğal felaket” oluşmuş da değil.