Ekonomi 31 Mart 2022
Bu haber 3 yıl önce yayınlandı

Kamu yatırımını böyle yapmak da mümkün: Antalya Havaalanı yeniden doğacak, üstelik ne yolcu garantisi var ne başka bir şey

  • 10Haber news

 

Türkiye uzun süredir kamu-özel işbirliği adı verilen yatırım yöntemini tartışıyor. Bu yöntemle yapılan şehir hastaneleri, otoyollar, köprüler ve havaalanları hep devletin hasta, araç geçiş veya yolcu garantisi vermesiyle yapılıyor ve bu garanti miktarlarına bir kaç proje dışında erişilemediği için de KÖİ’ler Hazine üzerinde büyük yük oluşturuyor. Bu konudaki en çarpıcı örnek Afyon ve Kütahya’ya hizmet vermesi umulan Zafer Havaalanı. Bu meydandan garanti edilen yolcu sayısının yüzde 10’u bile geçmiyor ama işletmeci firmaya ödeme yapılmaya devam ediyor. Oysa bu örneklerin tam tersi bir örnek de var: Antalya Havaalanı. Bundan üç ay önce ihalesi yapıldı, TAV-Fraport ortaklığı ihaleyi kazandı. İhale şartnamesinde tek bir yolcu garantisi bile verilmedi, işletmeci şirketin havaalanına 765 milyon Euro yatırımla yeni terminal binaları ve apron yapması öngörüldü. Şirketler ihaleyi 7 milyar 250 milyon Euro artı KDV ile kazandı. Şimdi TAV ve Fraport ortaklığı 28 Mart günü Devlet Hava Meydanları İşletmesine, Rusya-Ukrayna savaşının göbeğinde ihale bedelinin dörtte biri olan 1 milyar 800 milyon Euro’yu ödedi bile. Bu paranın 750 milyon Eurosunu şirketler kendi sermayelerinden ödedi, kalanı ise yurt dışından kredi olarak temin edildi. Hürriyet gazetesinin havacılık alanındaki tecrübeli yazarı Uğur Cebeci bu ödemeyi değerlendirdiği yazısında, son açılan ve devlet bütçesinden yapılan Tokat Havaalanı ile kıyaslamış, sadece bu ödemeyle Türkiye’nin 30 yeni havaalanı daha inşa edecek para elde ettiğini belirtmiş.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.