Brüksel’de bir araya gelen AB dışişleri ve savunma bakanları 2030 yılına kadar birliğin dış politikalarına rehberlik edecek, Avrupa’nın savunmasını ve güvenliğini güçlendirmeyi hedefleyen “Savunma Pusulası” adlı proje taslağının son halini onayladı. 43 sayfalık metin, yarın AB liderlerinin önüne gelecek. Metinde Rusya ve Çin başta olmak üzere Avrupa’nın güvenliğini ve istikrarını tehdit eden ülkeler sıralandı. Avrupa’nın “otoriter rejimler altında” yönetilen ülkelerden gelen hibrit ve çok yönlü saldırıların, terörün ve mali istikrarsızlıkların tehdidi altında olduğu belirtilen belgede Türkiye, özellikle, Doğu Akdeniz ve Libya ile Suriyeli göçmenler politikası nedeniyle eleştirildi. Metinde “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de AB üyesi ülkelerin egemenlik haklarını tehdit ettiği, uluslararası hukuku ihlal ettiği” ifadesi yer aldı. Ancak AB’nin Türkiye ile iyi ilişkiler geliştirmek istediği ve iyi komşuluk ilişkilerinin hem AB’nin hem de Türkiye’nin çıkarına olduğu eklendi. Ankara metnin bu bölümüne sert tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada “Belgenin Doğu Akdeniz bölümü, Türkiye’nin ve Kıbrıs Türkleri’nin bu denizdeki haklarını yok sayan ve maksimalist deniz yetki alanı iddiaları bulunan iki AB üyesi tarafından AB’ye dikte ettirildiği, bu haliyle uluslararası hukuka, teamüle ve hatta AB’nin kendi müktesebatına aykırı ve gerçeklikten kopuk olduğu görülmektedir. Bu anlayışla doğru yönü göstermekten şaşarak ‘pusula’ olmaktan çıkan belgeyi ‘stratejik’ olarak görebilmek de güçtür. Son günlerde yaşanan gelişmeler gözönüne alındığında, belgenin gerçekleri ve doğruları bu şekilde ıskalamış olması ve tam üyelik adayı olan bir NATO müttefikini bu denli sığ bir bakışla ele alması AB için bir vizyonsuzluk ve talihsizliktir” denildi.