Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, geçen yıl Eylül ayında politika faizini yüzde 19’dan aşağı indirmeye başladığında Türkiye’de enflasyon henüz yüzde 20 değildi. Banka faizleri indirdikçe bir yandan TL dolar ve Avro başta olmak üzere döviz kurları karşısında hızla değer kaybetmeye başladı, bir yandan da enflasyon patladı. Banka faizi üç ayda yüzde 19’dan 14’e kadar indirdi; bugün TL dolar karşısında bir yılda yüzde 100’den fazla değer kaybetmiş durumda, enflasyon ise resmi rakamla yüzde 80. Ve Merkez Bankası 8 aydır ara verdiği faiz indirimine dün yeniden başladı, politika faizini yüzde 14’ten 13’e indirdi. İlk tepkiyi para piyasaları verdi, haftalardır 18 lira sınırında duran doların fiyatı 18 liranın üzerine çıktı. Piyasa kaynaklarına göre kamu bankalarından gelen satışlarla dolara kuvvetli müdahale yapıldı ama doların fiyatı 18 liranın altına inmedi. Gün boyu pek çok iktisatçı ve siyasetçi Merkez Bankası kararına tepki gösterdi, eleştirdi, enflasyonun yüzde 100’ün üzerine çıkacağını, hiperenflasyona gideceğimizi söyleyenler oldu. Bazı analistlere göre Merkez Bankası son haftalarda artan uluslararası rezervlerine güvenerek faiz düşürdü. Merkez Bankası’nın açıklamasına göre ise faiz indiriminin ana sebebi, ekonomideki yavaşlama belirtileri. Banka enflasyonla mücadele zaten etmiyordu, şimdi piyasaya ucuz para vermeye devam edeceğini söyleyerek bu mücadeleden tamamen vaz geçtiğini de ilan etmiş oldu. İktisatçı Prof. Dr. Selva Demiralp BBC Türkçeye bir köşe yazısı yazarak faiz düşürmenin anlamını anlattı. Demiralp’e göre faiz indirimi ekonomiyi canlandırmayacak, enflasyonun ise tırmanmasına neden olacak.