İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Diyarbakır’da sanatçı Ahmet Güneştekin’in geçtiğimiz hafta açılan “Hafıza Odası” sergisine ilişkin “Terör örgütüyle ve onun siyasi uzantısı ile iş tutan bir anlayışı gerçekleştirmişler” dedi. Soylu’nun sergiyle ilgili sözleri şöyle: “Geçenlerde Diyarbakır’da bir manzarayla karşılaştım. Bir Hafıza Odası oluşturmuşlar, çerçevesini de sanat diye sunmuşlar. Hafıza odasında maalesef özellikle terör örgütüyle ve onun siyasi uzantısı ile iş tutan bir anlayışı gerçekleştirmişler. Hendek, barikat, Kobani olayları da dahil olmak üzere terör örgütü mensuplarını bir noktaya alıp sanatı istismar etmişler. Ticaretin, siyasetin sanatı çok kullandığını gördüm. Gezi olaylarında sanatın nasıl, vandalizm ve bu ülkenin huzurunu bozmak için kullanıldığını gördüm ama terörün sanatı kullandığına ilk kez şahit oldum. Sanat ötekileştirmek ve teröre kendisini alet etmez. Diyarbakır annelerini görmeden, Bedirhan bebeği Hafıza Odası’na koymadan teröre meşruiyet kazandırmaya çalışanlara sadece acıyorum. Kendisini sanatçı kisvesi altında, terör örgütüne kullandıranlara da acıyorum.” Bakanın bu sözlerine Ahmet Güneştekin’den cevap da gecikmedi. Güneştekin, “İçişleri Bakanlığı’nın görevi ülkenin huzurunu sağlamak. Olabilecek herhangi bir provokasyonu önlemek. Birinci görevi budur. Görmediği sergide bir sürü isimler sayıp bunlar hafıza odasında var mı? Cevap veriyorum. Var. Saydığı isimler var. Çıkın 5 nolu koridorun dibinde bellek videosu var ki benim için bu serginin aslında en önemli eserlerinden biridir. 1909’la başlıyor sorgulamaya. 2021’inde şu anda. Çünkü yaşadığım sürece devam edecek bir videodur. Bitmeyen bir eserdir. Orada. Aybüke öğretmen de var. Yasin Börü de var. Eren Bülbül de var. Onlar bizim evlatlarımız değil mi?” dedi.