Düzce Üniversitesi bünyesinde yapılan araştırmalarla arı zehrinin epilepsi tedavisinde etkili olduğu ortaya kondu. Çalışmada yer alan Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, bundan sonraki çalışma alanlarının Parkinson ve Alzheimer olacağını belirtti.
Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi’nde (DAGEM) bilim insanları, ‘arı zehri’nin epilepsi hastalığında alternatif ve tamamlayıcı tedavi yöntemi olarak uygulanabileceğini gösterdi.
DAGEM Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, arıların insanlık için önemini anlatmak için 20 Mayıs’ın Dünya Arı Günü ilan edildiğini söyleyerek, yaptıkları araştırmayı anlattı: “Son çalışmamız ve tamamlanmış bir çalışma. Epilepsinin şu an halihazırda bir tedavisi var ancak toplumda doğal tedavi yöntemine eğilim var. Arı ürünleri doğal ve hiçbir yan etkisi olmayan ürünler. Arı zehrinin epilepsi tedavisinde son derece etkili bir ürün olduğunu ortaya koyduk. Bunu makale haline de getirdik.”
Kekeçoğlu, bundan sonraki çalışma alanlarının Parkinson ve Alzheimer olacağını belirterek, “Arı zehrinin sistemik ve genetik hastalıklara etkisinin yanı sıra dermatolojik hastalıklara karşı da çok iyi bir ürün olduğunu gördük. Yaptığımız bir diğer çalışmada da hem anti aging hem de akne tedavisinde arı zehrinin mükemmel bir ürün olduğunu ortaya koyduk. Bunlar tamamlanmış, bilimsel çalışmalarla ortaya konulmuş ve bilimsel makaleleri yapılmış çalışmalar. Arı zehrinin gençleştirici etkisi mükemmel fakat bu sürekli kullanımla sağlanabiliyor. ‘Bir kere kullandım fayda görmedim.’ söylemi yerine sürekli kullanımla inanılmaz faydalar sağlıyor” dedi.
Arının öneminin her gün farkında olarak yaşanması gerektiğini belirten Dr. Kekeçoğlu, “Arı çevreyle bir bütün. Arı, çevreye polenizasyon katkısı veriyor, tozlaşma yaparak aslında sürdürebilirliği sağlıyor. Arının hem sürdürebilir çevre hem sürdürebilir tarım hem de bitkisel üretim anlamında katkısı vazgeçilmezdir. Bugün bitki ve gıdaların yüzde 90’ı tozlaşmayla çoğalıyor. Bu bitkilerde tozlaşmanın yüzde 70’i ise arılar tarafından sağlanıyor. Arılar olmasa şu an yediğimiz gıdalar olmaz. Arı, bu denli önemli bir canlıdır” diye konuştu.
Kekeçoğlu, iklim değişikliği ve gıda sorunlarının çözümünün arılar olduğu görüşünü dile getirerek, arıların yok olmaması gerektiğini, arılar var oldukça yaşamın var olabileceğini söyledi.