Brezilya’nın Hırvatistan’a elenmesi hemen akıllara 1982’de İspanya’da yapılan Dünya Kupası’nı getirdi. Socrates’li, Zico’lu, Falcao’lu, Serginho’lu, Eder’li o müthiş takıma herkes şampiyon gözüyle bakıyordu ve Brezilya milli takımı yarı finale kadar da rakiplerini eze eze yenerek belirgin bir üstünlükle gelmişti. Ama 5 Haziran 1982’de çeyrek finalde Arjantin’i eleyip gelen İtalya’nın meşhur defans oyunu “katanaçyo” ve o dünya kupasının müthiş yıldızı Paolo Rossi bekliyordu Brezilya’yı. İtalya, açık arayla o dünya kupasının en sevilmeyen takımıydı, çünkü olabilecek en sevimsiz futbolu oynuyordu. Brezilya’nın bir sanat eserine, bir bale gösterisine benzeyen futboluyla kıyaslandığında İtalya’yı kimsenin beğenmemesi normaldi ama futbol da sonuçta bir kazanma oyunu. Daha maçın başında Rossi Brezilya’ya ilk golünü attı, ona Socrates cevap verdi beraberlik sağlandı, ardından Rossi bir gol daha attı, bu kez Brezilya adına beraberliği Falcao sağladı. Ama 75. dakikada Rossi’nin üçüncü golüne Brezilya karşılık veremedi ve futbol tarihinin belki de en efsanevi Brezilya takımı o kupadan eli boş olarak döndü. O Brezilya takımının öyküsünü Matias Grez, CNN için yazmış.