Uzmanlar tarafından psikopat diye tanımlanan kişiler ile gündelik yaşam içinde farkında olmadan ilişkiye geçebileceğimizi hatta şu anda onların yanımızda oturuyor bile olabileceğini anlatan bir yazı okudum.
Onu da ıslıkla haberleşen insanları anlattığım yazıyı dayandırdığım yazının olduğu Knowable Magazine adlı siteden buldum. artık galiba bu tür tuhaf başlıklı konuları yazarken kaynak bildirmeme gerek olmamalı. çünkü Knowable her türlü tuhaf konuda yazı yayınlamaktan hoşlanan benim bildiğim tek site. Şu anda yanımızda oturuyor olabilirler demiş yazıda. bunu bilmem mi, ben bu tiplerden sadece biri ile değil bazen üçü ile birlikte oturduğum da olabiliyor.
uzun zamandır bir türlü anlayamadığım ve ancak sitede okuduğum yazıdan sonra biraz anlamaya başladığım yakın arkadaşlarım şöyle: Ertuğrul Özkök, Sedat Ergin ve Oray Eğin.
şimdi biliyorum ki bu yazıyı okuyanlardan bazıları bu isimleri görünce ve özelikle de Ertuğrul Özkök isminden dolayı, daha sonra bunu neden yaptıklarını tam açıklayamasalar da hemen telefonu çıkartıp polisi ve ambulans servisini arayacaktır.
Yeri gelmişken şunu söylemeliyim ki polise veya tımarhane ambulansına sadece benim ismimi verseler de yetebilir. çünkü bu üç isimle arkadaşlıktan, sohbetten hoşlanabilen bir insanın çoktan tehlikeli bir şekilde çıldırmış olduğu da kesindir.
Bu isimlerin sadece telaffuz edilmesi bile insanda hayatın normal akışında garip bir kopuş olacak ve mutlaka bazı tuhaflıklar yaşanacak duygusu doğuruyor. meseleyi şöyle anlatayım. Ben bugüne kadar Ertuğrul Özkök’ün ve Oray Eğin’in katıldığı sosyal olaylarda, ki bu sosyal olay yolda sakin biçimde yürümeleri de olabilir, garip bir olayın gelişmediği bir duruma hiç şahit olamadım. tek başlarınayken durum böyleyken şimdi ikisi buluşmaya da başladı, ikisi birlikteyken olabilecekleri düşünebiliyor musunuz? Dediğime inanmıyorsanız Özkök’ün yazılarını takip edin. çünkü gezdiği her yer hakkında yazıyor. ve olan biteni detayıyla anlatıyor. Okuyunca dediklerimin doğru olduğunu göreceksiniz.
tanıyanlar arasında ‘Bu ikisi garip olabilir de Sedat Ergin farklıdır’ diyenler çıkacaktır mutlaka. Evet Sedat görünürde aralarında en ciddi en düşünceli olanıdır. bunu kabul etmekle birlikte aralarında benim en korktuğum da Sedat’tır. çünkü onun muazzam diye tanımlanabilecek disiplini ve ciddiyeti benim onu yüzyıllardır aktif olmayan ama yakında patlamaya hazırlanan bir volkanik dağ gibi görmeme yol açıyor. Bana göre ciddi olmak için yıllardır baskı altında tutuyor olması gereken duyguları bir gün mutlaka patlayacak.
artık o gün seri katil olarak faaliyete mi geçer yoksa Auscwithz-Birkenau gibi birkaç toplama kampı mı faaliyete sokar, onu bilemem.
Hakkında bu şekide yazdığımda Sedat bana ‘Benim seri katil olacağıma kimse inanmaz’ diye yazar ben de ona daima ‘faaliyete geçene kadar herkes Jeffry Dahmer’i de sakin bir insan sanırdı’ diye cevap yazarım. Bilmem anlatabiliyor muyum?
Oray şimdi New York’ta yaşıyor. bu nedenle onun garipliklerini İstanbul’da bir süreliğine göremiyor olabilirsiniz. Ama onun da aslında tamamen delirmiş olduğunu anlamanız için şunu söyleyeyim size. Oray yakında Afrika’da bir köye taşınıp orada kabile töreniyle evlenecek.
Bana şu anda dehşet veren bir diğer konu da evleneceği kişiyi de bildiğimden beni Afrika’daki düğüne şahit olarak çağırması. Sadece gezmek için Kenya’ya gittiğimde bile dehşete düşmüştüm. Şimdi nikah şahidi olarak gidersem kim bilir başıma neler gelecektir orada.
Okuduğum ‘the Psycopathic Path to Success’ başlıklı yazı bizlerin psikopat denince aklımıza otomatikman Hannibal Lecter veya Anton Chigurh gibi karakterler geldiğini söylüyor ve bunun neden yanlış olduğunu bilimsel çalışmalara dayanarak anlatıyor.
herkes Anton Chigurh’a benim gibi ideal rol modeli olarak tapmayabilir ve onu hemen anımsamayabilir. Bu yüzden onu hatırlatmalıyım size. Anton Chigurh, ‘No Country for Old man’ filmindeki seri katil.
Bu düşüncemizin yanlış olduğunu söyleyen makalede bazı psikopatların bu ruh hallerini iş hayatında ve hayatta başarıya dönüştürebildiği ve bilimsel çalışmalarda ‘başarılı psikopatlar’ başlığı altında birçok yaklaşım olduğu anlatılıyor.
1941 yılında yayınlanan ‘The Mask of Sanity’ kitabında etkili Amerikan psikiyatrist Hervey Cleckley başarılı psikopatların belirgin özelliklerini tanımlamış. Bu özelliklerin nasıl tanımlanması gerektiği hakkında hala tartışma var ama iddialı olma, işinde öne çıkma duygusu ve yaptıkları işte özellikle dikkat çekici olma arzusu aslında psikopat olan kişilerin ruh hallerini başarıya kanalize edebilmesinden kaynaklanıyormuş.
benim arkadaşlarımın hepsi de işlerinde son derece başarılılar ve bu yüzden onları psikopat olduklarından dolayı daha da fazla sevmeye başladım. bu belki de onlarla ruhsal açıdan tamamen anlaşıyor ve onlara tamamen benziyor olmama da bağlı olabilir.